Maksim Gorki’nin hayatını anlatan üçlemeden sonuncusu olan kitaptır. 1913-14 yıllarında yazdığı Çocukluğum ve 1915-16 Ekmeğimi Kazanırken bu üçlemenin ilk iki kitabı. Aleksey Maksimoviç Gorki yani bildiğimiz adıyla Maksim Gorki. Dünya edebiyatına Ekim Devrimi ile birlikte katılmış parlak yeteneklerden biri. Sosyalist Rus yazar Gorki, sosyalist gerçekçi yazımın öncülerindendir ve politik eylemcidir. Yazarlık kariyerine 1892 senesinde Tiflis’te Kafkasya Gazetesi’nde başlar. Yoksulluk ve acı içinde bir hayat sürdüğünü söyler. Bu yüzden acı anlamına gelen Gorki takma adını kullanılır. İlk olarak 1895 senesinde, SanktPeterburg'da bulunan bir dergide çıkan Çelkas öyküsüyle üne kavuşur. En ünlü kitabı 1906 senesinde yazdığı, Rus Devrimine adadığı kitabı Ana’dır. Ölümü şüphelidir. Oğlu Mayıs 1935’te, kendisi Haziran 1936’da aniden ölmüştür. Zehirlenme iddiaları vardır ama ispatlanmamıştır. Cenazesini taşıyanlar arasında yakın arkadaşı Stalin ve Molotovda yer almıştır.
Maksim Gorki’nin otobiyografik roman üçlemesinden olan Benim Üniversitelerim kitabında, Gorki yirmili yaşlarındadır. Kapak incelemesi yapıldığı zaman kitabın basım yılının 1923 olduğunu görürüz. Biyografik roman serisi türünde bulunan bu kitap tam olarak 194 sayfa olarak yazılmıştır. Maksim Gorki’nin yaşadığı ülke olan Rusya’da, Rus dilinde olan kitabı basan yayınevi ise İlya Yayınevi.
Kitap özetlenecek olursa yaşamdaki tüm zorluklara karşı, yaşam sevincini kaybetmeyen bir genç anlatılır. Kitap okunduktan sonra neden bu adın seçildiği anlaşılıyor. Ana kahraman olan Gorki, yaşadığı her olayı bir üniversite öğretisi olarak değerlendirip bunlardan ders çıkarmaya çabalıyor. Hayat deneyimlerini topladığı bu üçlemenin ikincisi olan ‘’Ekmeğimi Kazanırken’’ kitabında Gorki Kazan’a doğru üniversite eğitimi için yola çıkar. Yalnız, Benim Üniversitelerim kitabında görüldüğü üzere üniversiteden bahsettiği şey, yaşayarak acı şekilde öğrendiği deneyimleri. Gorki’nin üniversite diye bahsettiği şey hayat, üniversite eğitimi de hayat tecrübeleri. Aşçı yamaklığından kuş avcılığına, mağaza tezgâhtarlığından kunduracı çıraklığına kadar her işi deneyimleyen Gorki, Kazan’a üniversite eğitimi için yola çıkar fakat tabiri caizse hayat üniversitesinden geçer. Mekan ve çevre incelemesi olarak önceki iki kitabında olduğu gibi kırsal alanlar ve doğa ortamı bu kitapta yoktur. Kırsal alan yerini yıkık dökük binalara, izbe yerlere ve burada ki hayatlara bırakır. Kitapta geçen tipler ve karakterler, Gorki'nin yakınında olan ve kitabın geçtiği zaman boyunca karşılaştığı kişiler. Kitaptan anlaşıldığı üzere dönemin Rusya’sı, fazlaca politik hava içerir. Gorki’de bu politik havaya karşı kayıtsız kalmaz. Devrimcilerle tanışır ve köylerde devrimci propagandalara başlar. Gorkibu kitapta kötülüğün, aptallığın, hoşgörüsüzlüğün ve tembelliğin dinsel baskılardan daha tehlikeli olduğunu söyler. Bu tehlikelere karşı mücadeleler verir. Köylülerin aslında nasıl olduklarını ve cahillikle savaşını anlatır.
Kısa Özet
Gorkibu kitaba on altı yaşında evsiz bir genç olarak başlar. Bu genç üniversite heyecanıyla, üniversiteler şehri olan Kazan’a gelir ve yaşam üniversitesine başlar. Yaşadığı her şeyden ders çıkarmaya çalışır. Zorlu sınavlardan geçer ve kendi kendini geliştirir. Yoksulluk içinde geçen yaşamında gizli siyasal örgütlerle tanışır. İhtilalci gizli bir örgütte aktif olarak rol almaya başlar. Volga boylarında ve bazı köyler devrimci propagandalarda bulunmaya başlamıştır. Devrimcilerle birlikte yaşamaya başlar. Siyasi düşünceleri, dünyaya bakış açısı bu sayede önemli değişikliklere uğrar. Sürekli olarak çalışmak zorundadır ve bir fırıncıda çalışmaya başlar. Burada çalışmaya devam ederken intihara kalkışır, hastaneye yatırılır. Hastaneden taburcu olduktan sonra bir Ukraynalının yanına gider. Çar rejimine karşı dirençli olmaya başlar. Başına gelen felaketler onun yazma arzusunu törpülemeye yetmez. Yazmaya devam eder. Kitaplardan okuyarak kafasında canlandırdığı köylülerin hiçte sandığı gibi olmadığını yaşayarak görür. Yazılarında köylülerin aslında nasıl olduklarını yazar.
Kaynak : Nisan Yayınevi