Memleketim dediğim, AĞRI ya bağlı olup, VAN,BİTLİS,MUŞ ve AĞRI yolarının kesiştiği,ne küçük nede büyük olan bir ilçe...
İlçemde bir zamanlar,sabahın erken saatlerinde şehri dolduran, ve erkenden evlerine dönen köylüler vardı. Bende bir köylü olarak bu sistemi defalarca deneyen biriyim. Sabahın erken saatlerinde uyanıp hazırlanırdık. Tabi bu zahmetin verdiği mutluluk tarif edilemez, edilmedi de...
İlçemde, babalarından veya dedelerinden ayrılmayan çocuklar vardı. Bende onlardan biriydim. Rahmetli dedemden hiç ayrılmazdım. Ta ki; beni yalnız bırakmak zorunda kaldığı zamana kadar.
İlçemde, her köyün, her mahallenin kendilerine ait çay evi vardı. O köyden ya da mahalleden olan insanları arayıp bulacağın tek yer.
İlçemin insanları vardı. İnşaata çalışmaya giden... Gündüzleri çalışıp akşamları oturup sohbet edenler...
İlçemin çocuğu vardı. Beleş ve gerçekçi oyuncaklarla gerçek mutluluklar yaşayan...
İlçemin giyim tarzı vardı. farz'a uyan..
Ve ilçemin kokusu vardı. Doğa kokan...
ŞİMDİ İSE İLÇEMDE;
Erken gelip, evlerine erken dönen köylü yok. Kalmış ama çok az. Çünkü; arabaları var. istediği zaman gelip, gidebilen...
Artık, babalarına veya dedelerine takılan çocuklarda yok. Çünkü, her birisinin bilgisayarı, tableti var. Bir de sanal oyunları ve sanalığın verdiği sahte mutluluk. Dedeler, köşede sandalyeye oturup yalnız kalmış. Ceplerinde bozuk parada yok. Para verecek çocuk yok ki..
Çay evleri de çok az kalmış. Artık kadınlı-erkekli cafeleri var.
Hala inşaata giden insanları var. Ama gündüz çalışıp, akşam sohbet etmeyen. Çünkü, facebook, twitter var.
Giyim desen, tarz'a ayak uyduran, tarz giyimi var.
İlçem, hala kokuyor. Ama doğa değil. Kimyevi gaz kokan...
Sizin memleket de öyle mi? Bilmem ama GALİBA YENİLDİK.
Tam da böyle bir karmaşıklığa kapılmış sizlere, bir soru sormak istiyorum.
TEKNOLOJİ Mİ? GÜÇLÜ!
İNSAN MI? ZAYIF!!!!!
affetmek allah'a mahsustur.