Postmodernizm

1960’lı yıllardan itibaren modernizmin ötesi/sonrası olarak ortaya çıkan postmodernizm düşüncesi; mimari, felsefe, edebiyat, resim gibi sanat dallarında kendini göstermiştir. 1979 yılında Jean François Lyotard’ın “Postmodern Durum” adlı kitabı çıkarmasıyla birlikte, konu ile alakalı tartışmalar başlamıştır. Teorik olarak modernist sanat biçim ve uygulamalarında edebiyat, felsefe, mimarlık ve güzel sanatlar alanlarında yeni kültür akımını işaret ederek baş göstermiştir.

Postmodernizm konusu hakkında bir çok düşünce farklılığı ve farklı farklı tanımlamalar yapılmış olsada , günümüze kadar gelen tarihteki açıklaması ; Modernizm-modernite-modernlik soruşturması ve tartışması olarak açıklanmakta. Edebiyatın içerisinde de modernizm ve postmodernizm tartışmaları çok fazla yapılmıştır hatta bazı yazar ve şairlerin yazı şekli, düşünce yapısı sanatlarında sergiledikleri tavır bugün edebiyat alanında modernizm ve postmodernizm konularına örnek olarak gösterilmekte. Postmodernizm’i teoride kısaca ‘ aylaklık ‘ ‘ aylak düşünce yapısı ‘ olarak tanımlayan akademisyenler de konuya kendi tanımlamalarını getirmişlerdir.

Paul Auster, Julian Barnes, Robert Anton Wilson ve Orhan Pamuk gibi daha birçok ünlü yazarın çalışmalarında da postmodernizm işaretleri vardır. Postmodernizm tartışmalarında konuya karşı çıkan düşünürler olmasına rağmen yine aynı şekilde bir çok başka düşünür postmodernizm konusunun kapatılmasına karşı çıkmıştır. Bu konu hakkında postmodernizmin modernitenin kendi içerisindeki özel bir evre ya da dönem olarak değerlendirmişlerdir ve bu sebeple postmodernizmin modernistik düşünceye bağlı olduğunu savunarak konunun kapatılmamasını desteklemişlerdir.